Değerli Konuklar , Bugünkü buluşmamızda “sadeleşmek, yaşamda denge, sınırlar ve kurallar “ üzerinde konuşacağız...Kadın olarak doğmuşsanız daha ilk günden işgal altında bir dünyaya adım atarsınız... İşgal altındaki dünyalarınızda, her daim “öncelikle karşınızdakini mutlu etmek için yaşamanız gerektiğini öğrenmeniz” istenir.
Gizli gizli, siz hiç farkında olmadan “mutlu etme “ kaygısıyla yaşamaya başlarsınız... Bu mutlu etme kaygısı annenizi, babanızı, ağabeyinizi mutlu etmekle başlar; sevgiliniz, eşiniz ve çocuklarınızla sürer... Yıllar ve yıllarca...
Evlenmemiş, çoluk çocuğa karışmamış olabilirsiniz ama üzgünüm bu durum sonucu değiştirmez. Bu defa ömrü olduğu sürece anneniz babanız başta olmak üzere tüm yaşlı akrabalarınızı mutlu etmeye çalışırsınız...
Dikkatinizi çekmek isterim, görevlerinizi yerine getirmek zorundasınız demiyorum, “mutlu etmek zorundasınız“ diyorum!!!
Bu arada bir de iş hayatının içinde ve kariyer basamaklarını yukarı doğru çıkmaya kararlıysanız, iş yüklenmeye alışık beyniniz iş yüklemeyi akıl edemeyecektir...
Yıllar geçtikçe sırtınızdaki küfe ağırlaşacak ve siz acımasız iş dünyasının içinde varolmanın sırrının, bu yükleri hiç kimseye hissettirmeden “taşımak“ olduğuna iyice inanacaksınız. Oysa varolmak için kendinize ait bir odanız olmalı... Düşünmek, dinlenmek ve hayal etmek için kendinize ait bir alan... “İşgale rağmen” kendinize ait bir odaya sahip olabilmek için sadeleşmeniz, kendi dengelerinizi kurmanız, kurallarınızı ve sınırlarınızı belirlemeniz gerekir.
Belli bir yaşa geldiğimde gördüm ki hedeflerimin peşinde koşmakla o kadar meşgul olmuşum ki, yaşantım enerjimi çalan bir sürü insan, durum ve olayla dolmuş ve ben bunları farketmemişim.
Sade bir hayata sahip olmak, kişilerin yaşamlarında “gerçekten gerekli olanla gerekli olmayanlar arasında” kolaylıkla ayırım yapmasına imkan tanır, zaman kazandırır. Bunu tersine karmaşık ve düzensiz bir hayat, enerjinizi yaşanması kolay ve neşeli bir hayat yaratmaktan çok, varolan hayatınızı “düzgün tutmaya” çalışarak harcamanıza neden olur.
Sadeleşmeniz gerektiğini nasıl anlayacaksınız?
Hiçbirşey için yeterli zamana sahip değilim.
Olayları kaçırıyormuş gibi hissediyorum.
Kendime yeterince bakamıyorum.
Bir türlü organize olamıyorum.
Sık sık karışıklık ve düzensizlikten söz ediyorum diye düşünüyorsanız çanlar çalmaya başlamış demektir.
Yaşamınızda denge kurduğunuzda, yaşantınızın birbirine zıt unsurları arasında bir eşitlik kurmuş, böylece yaşantınızda uyumu yakalayarak, zihinsel ve duygusal istikrara kavuşmuş olursunuz.
Kişilerin kendileri için kurallar koymaları kolaydır. Ama başka insanların bağlı kalmalarını gerektiren sınırlar belirlemeleri çok daha zordur. Sınırlar koymak dengeli bir yaşam için son derece önemlidir. Kişiler sınırlar koymak yerine başkalarını kontrol ederek zaman ve enerji harcamayı seçerler.
Göz yumduğunuz herşey enerjinizi çalar, sizi sinirlendirir, tüketir. Katlandığınız ne kadar çok şey varsa başarılı ve mutlu olmanız o kadar zorlaşır.
İnanınız ki sizi gerçekten seven ve önemseyen insanlar sınırlarınıza saygı göstereceklerdir.
İnci İlhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder