MUTLULUĞUN ANAHTARINI KİM ÇALDI?

Son dönemde danışanlarımdan bir feryat yükseliyor. 17 yaşındaki genç kız da 45 yaşındaki kariyer ve güç sahibi bir bayan da “ Artık mutlu olmak istiyorum” diye avaz avaz bağırıyor. Benimse klasik cevabım mutlu olmayı istemek asla bir hedef olamaz! Ve başlıyorum uzun uzun mutluluktan ne anladıklarını keşfetmeye.

Ben üç aylık taze gelinim. İkinci baharımı yaşadığım şu günlerde, en çok karşılaştığım soru “eeee söyle bakalım mutlu musun?” bunu soranlar arkadaşlarım, dostlarım bazen de müşterilerim. Gülerek cevap veriyorum. “Şimdi mi mutluyum?” arkasından ekliyorlar “yok yaaa genelde mutlu musun?”

Mutluluk ile başka duyguları karıştırdıkları kesin!.. En mutlu olduğunuz an hangi andı? Cevaplar kişilere göre değişiyor. Üniversite sınavında 1. Tercihimi kazandığım an, ilk işime kabul edildiğimi söyledikleri an, yavrumu doğurduğum an, ilk maaşımı elime aldığım an, terfi ettiğim zaman, ödül aldığım zaman, kitabımı vitrinlerde gördüğüm an, evlendiğim an, çok istediğim arabama kavuştuğum an, evimi satın aldığım an, an,an, an…..MUTLULUK ANLARDA YAŞANIR!.. Peki kaç sene evvel üniversiteyi kazandın? İlk maaşını ne zaman aldın? Yavrun şuan kaç yaşında? Arabanın modeli kaç? Sen bu en mutlu anlarını yıllar önce mi yaşadın? ya şu an? Mutluluğun açılımı yapılırken bir yanılgı yaşıyoruz. Mutluluk öyle 7 gün 24 saat sürekli yaşanacak bir duygu değildir. Saydığım ve sizin için mutlu olacak anlarınızı anımsadığınızda… Adrenalin seviyeniz nasıldı? Başkalarını bilmem ama ben mutlu olduğumda zıp zıp zıplarım. Bazıları güler, bazıları ağlar, bazıları çığlık atar, bu birazda mutluluk anının içeriğine göre değişir. Oğlumu doğurduğum anda zıplayamadığımdan hem gülüyor hem ağlıyordum. Ama koçluktan ilk profesyonel anlamda paramı kazandığım gün. Çıkıp giden müşterimin arkasından zıplıyordum. Hem de çığlıklar atarak “başardım başardım bu iş de süper olacağım” diye. Anlarda yaşadığım mutluluk enerjisini devamlı yaşadığımızı düşünürsek fiziksel olarak buna ne kalbimiz ne beynimiz nede ruhumuz dayanamaz. Genelde mutlu musun? Sorusuna cevabım bu yüzden şimdi mi? Oluyor.

Evet eğer şuan sevdiğim bir arkadaşımla güzel bir sohbet içindeysem mutluyum. Bu sohbete takılıp ocakta ki yemeğim yaktığım an hiç mutlu olmayacağım. Suratım asıldığı anda kapı açılacak oğlum tarihten 90 aldım dediği an onunla birlikte çaaaakkkk yaptıktan sonra mutluluktan havalara uçacağım. Birazdan kapı çalınacak apartman görevlimiz çöpleri istediğinde acele ile çöp poşetini koridora düşürdüğümde etrafımı saran onca çöpü toplarken mutluğumdan eser kalmayacak. Tam söylene söylene aptal kafam diye ortalığı temizlediğim anda bir telefon gelecek. Bir danışanım başardım hedefime ulaştım teşekkür ederim koçum diyecek ve ben yine mutlulukta zirve yapacağım. Onun güzel sözleri karşısında ne muhteşem bir mesleğim olduğunu anlayıp şükür edip mutluluğun tadını çıkartacağım. Eşim geldiğinde” ne yemek var hayatım” dediğinde… “aşkım yaa bugün çok müşterim vardı birde arkadaşım ziyarete geldi ve ben yemeği yaktım” dediğim anda yüreğim burkulacak ama eşim gülüp hadi o zaman dışarıdan söyleyelim yemeğimizi ya da yemeğe çıkalım dediğinde yine mutlu an yaşamış olacağım. Annem telefon açıp çeşitli nedenlerden dolayı bana fırça attığında, o an üzüntüden gözlerim dolacak Kafamda acaba ben iyi bir evlat olamadım mı? Acaba kendi evladımı nasıl yetiştirdim soruları canımı sıkarken oğlum yanıma gelecek beni öpecek

“ Annecim sana çok teşekkür ederim. Allaha hep şükrediyorum senin gibi bir annem olduğu için” diyecek ve o an dünyanın en mutlu annesi rozetini göğsüme takacağım. İki gün sonra istediğim işi alacağım. 1 hafta sonra arabama çarpacaklar, bir ay sonra çok istediğim arsama kavuşacağım. Bir iyi iki kötü üç iyi bir kötü anlar zincirleme devam edecek. İnsanlar mutluluğun sanki bir anahtarı varmış ta kaybetmişler gibi tırım tırım araya dursunlar… ben size söyleyeyim Mutluğun anahtarı yok!. MUTLULUK ANLARDA GÜZEL!... Eğer ben oğlumun güzel sözleri anında hala yanan yemeği ya da ödenmemiş kart borcumu düşünüyorsam, eğer ben eşimle romantik anlarımızda anın tadını çıkarmak varken emekliliğimizde yok diye düşünüyorsam kendi ellerimle mutluluk anahtarını yok etmiş olmaz mıyım? Mutluluk sürekli yaşanan bir duygu değildir. Mutluluğu yakaladığın AN da yaşadığın da güzeldir. Ve öyle hazlar verir ki insana bunun tarifi de mümkün değildir. Diğer zamanlarda yaşanan duygunun adı ise kişilere göre değişir huzur, rahat, şükür vs., siz nasıl tanımlarsanız odur. Bunca saydıklarımdan sonra bana “genelde mutlu musun?” Diye sordukların da cevabım hep aynı olacak ben şu ana bakacağım şu an mutluyum ya da değilim. Ama iki dakika, iki saat, iki gün, sonrasının hesabını yapmayacağım. Mutluluğu anlarda yaşıyorum hem de dibine kadar iliklerime kadar. Genelde ise ben mutlu değilim genelde ben huzurluyum.

İlk tanıştığınız birine ne dersiniz? “ Sizi tanıdığıma mutlu oldum” şimdi bu durumda sizin bu tanıdığınız insan için devamlı bir mutluluk içinde olduğunuz anlamına mı geliyor?. Tanıştınız mutlu oldunuz kişiden ayrıldınız, evinize ,işinize gittiniz. Oh oh ne kadar mutluyum bu insanı tanıdım diye yüksel mutluk frekansı içinde olamazsınız. Siz o an bu insanı tanıdığınız için mutlu oldunuz. Daha sonraki zamanlarda bu insan belki iş belki arkadaşlık dostluk için sizinle olacak ama bu duyduğunuz duygu artık mutluluk değil bu şükür olabilir. İyi ki bu insanı tanıdım. Bu insanla vakit geçirdiğinizde kendinizi huzurlu hissedersiniz ya da güvende. Yine birlikte yarattığınız olaylar karşısında o AN mutlu olabilirsiniz. Bu yüzden lütfen “beni mutlu edecek bir eş istiyorum.” Beni mutlu edecek arkadaş, ortak, patron, anne,kardeş istiyorum” söylemlerinize artık son verin!. Kimse kimseyi bu dünya ya mutlu etmek misyonuyla gelmedi. Sizi mutlu edecek tek şey; MUTLULUK ANINI YAKALAMAK HİSSETMEK VE ONU DİBİNE KADAR YAŞAMAK”

Hayatınız da bol mutlu AN lar olsun

Sevgiyle kalın

Nihal Yükçü Say